4.SINIF ÖĞRENCİMİZ FEYZA YILMAZ'IN HİKAYESİ
ROBOKİ’Yİ TANIYALIM
Merhaba sevgili arkadaşlar, ben bir robotum. İsmim Roboki. Siz de benim gibi kitap okumayı seviyor musunz? Her ne kadar robot olsam da , benim de kitap okumaya ihtiyacım var. Nasıl ki siz beyninizi geliştirmek için kitap okumanız gerekiyor; benim de sistemimdeki yazılımları geliştirmem için okumam gerekiyor. Çünkü kendimi geliştiremezsem yaşadığım zamana ayak uyduramam.
Bu kitabı yazma amacım , sizlere günlük hayatımda başımdan geçenleri anlatmak ve bunu yaparken de sizleri eğlendirmekti. Hepinize iyi okumalar dilerim.
HADİ BAŞLAYALIM
Bir gün ablam ebru okuldan eve gelmişti. Fakat yüzü gülmüyordu. Nedenini sorunca “git başımdan” dedi ve odasına çekildi. Sakinleşmesini bekledikten sonra kapıyı hafif tıklayarak içeri girmek için izin istedim. Girmeme izin verince, niye üzgün ve mutsuz olduğunu sordum. Bana sınavdan düşük not aldığı için üzgün olduğunu söyledi . Niçin Ebru’nun düşük not aldığını düşünmeye başladım. Bunun böyle olacağı önceden belliydi. Çünkü sınava hiç çalışmamıştı, hatta ödevlerini bile doğru dürüst yapmıyordu. Her baktığımda ya televizyon karşısında film izliyor ya da elinde telefon sürekli oyun oynuyordu. Bizimle bile konuşmaz olmuştu. Aslında hata Ebru’nun kendisindeydi ama O bunun farkında değildi. Hatasının farkına varması için birşeyler yapmam gerekiyordu
Biraz düşündükten sonra, bir plan ve program yapmaya karar verdik. Tabiki bunu yapmadan önce aile bireylerini danışmamız onlarında fiirlerini alamamız gerekiyordu. Anne ve babama bunu söylediğimizde her ikiside çok sevindi. Sonra ebruyla birlikte , bende bulunan yapay zeka yöntemiyle uygulanabilir bir plan yaptık. Bir ay boyunca yaptığımız plan ve programa düzenli bir şekilde devam ettik. Ebru birgün eve neşeyle gelmişti,nedenini tahmin edebiliyordum,sınavdan yüksek not almıştı.Planımız işe yaramıştı.Ebru nun sınav kağıdında kocaman bir “100 “ yazıyordu. Bana teşekkür etti aslında teşekkürü hakeden kendisiydi. Ebru’ya dönerek şöyle dedim.
-Bana teşekkür etmene gerek yok, asıl teşekkürü hak eden sensin. Çünkü bunu sen başardın. Sıkı bir çalışmaya giren ben değil, o sendin dedim.
Ebru’nun yüzündeki tebessüm bir anda kocaman bir gülümseme oldu . Ebrunun yüzündeki gülümseme beni de mutlu ediyordu. Küçük kerdeşi aziz de Ebru’nun bu başarısına çok sevinmişti.
Aziz bu yıl anaokuluna başlamıştı. Aziz’in hayal dünyası çok genişti ve ayrıca çok meraklıydı. Eğer bilmediği bir şey olursa hemen bize soruyorardı. Ebru ve ben de Aziz’in sorduğu sorulara cevap veriyor ve onun bu mutluğuna ortak oluyorduk. Bazen o kadar garip sorular soruyordu ki, robot olduğum için cevap vermeye yazılımlarım yetmiyordu.Çünkü devrik cümleler kuruyordu .Mesela “Küçük ağacın altında oturuyordu.” Cümlesinde, küçük olan ağaç mıydı yoksa çocuk muydu? Bu soruyu düşünürken şarjımın az kaldığını farkettim, geri sayıma başlamıştı bile. Son anda kendimi şarja taktım. Şarjım dolduğunda ebru kitap okuyordu biraz sonra alarm çaldı. Bu akşam yemeği alarmıydı. Aziz alarmı duyunca “eveet zaten kurt gibi acıkmıştım” ,dedi. Yemek yedikten sonra yarım saat mola verdik.
Ebru yakın arkadaşı Sinem ile konuşuyordu. Sinem Ebru’ya yarın dışarı çıkıp çıkmayacağını soruyordu. Ebru ise yarın havanın yağışlı olacağını , yağmurda ıslanıp hasta olabileceğini söylüyordu. Aziz ise ablasını dinliyordu. Telefonu kapattıktan sonra aziz ablasına;
-Yarın havanın yağışlı olacağını nasıl biliyorsun? Telefonda konuşurken duydum , yarın havanın yağışlı olacağını söyledin.
Ebru:
-İnternetten hava durumu raporlarından öğrendim Azizciğim. Şimdi ders çalışmam lazım, odama çıkıyorum dedi.
Aziz sorularını Roboki’ye sormaya devam etti.
-Roboki, hava durumu nedir? Yağmur yağıp yğmayacağını nasıl tahmin ediyorlar?
-Meteorolojide çalışan bilim insanları var. Onlar havaya balonla veri cihazı gönderiyorlar ve gelen bilgilere göre havanın nasıl olacağıyla alakalı tahminde bulunuyorlar. Hatta çobanlar da havanın nasıl olacağını keçilerin kuyruklarından anlaıyorlarmış.
Nasıl yani? Dedi Aziz şaşkınlıkla:
-Çobanlar sürülerini otlatmaya götürdüğünde keçiler kuyruklarını bacaklarının arasına sıkıştırıyorsa yağmur yağacağı anlamına geliyormuş.
Aziz:
- Nerden biliyorsun bunları Roboki ? diye sordu.
-Peki o zaman, ben san ip ucu vereyim sen tahmin et bakalım.
Sayfaları vardır
İçinde bilgiler saklıdır
Bil bakalım bu nedir?
Ebru cevabı tahmin etmişti. Aziz biraz düşündü ve cevap verdi.
-Kitap.
Aziz doğru cevap vermişti. Herkes aziz’i tebrik etmişti.
Annem:
-Hadi hep birlikte bilmece yarışması yapalım dedi.
Aziz heyecanlanmıştı.
Ayağa kalktı ve “hepsini ben bileceğim” dedi.
Annem:
-peki ilk bilmeceyi ben sorayım o zaman dedi.
Hayvanların lideridir,
derisi çok değerlidir,
herşeye hemen sinirlenir.
Aziz “Aslan” dedi.
Rengi güneş gibi sarı
Gribe aşı
Çocuklar pek sevmez tadını,
Çünkü ekşidir tadı.
Aziz iğne diye bağırdı.
Annem hayır dedi. İğne sarı olmaz.
Ebru hemen atıldı.
-Limon
Evet cevap doğruydu.
Tam yeni bir bilmece gelecekti ki, akşam yemeği alarmı çaldı. Herkes yemeğini yedikten sonra çay demlenene kadar kitap okuduk. Çaylar içildi ve çocuklar yatağına annem mutfağa babam ise sabahki işleri için bilgisayar başına geçti. Ben mi? Ben ise kendimi uyku moduna alarak dinlenmeye geçtim.
Yıllar yılları kovaladı. Ebru ve aziz okullarını bitirdiler. Ebru iyi bir doktor, aziz ise bilgisayar mühendisi olmuştu. Bunda ilham kaynağı bendim galiba… ben ise şimdi iyi bir bilgisayar mühendisi olan aziz ile yazılım ve programlarımı güncelliyorum. Artık daha gelişmiş bir robotum. Daha da gelişeceğime inanıyorum.
Adres:
ESENTEPE MAHALLESİ 40698. SOKAK NO 13 İÇ KAPI NO 1 BEYŞEHİR / KONYA
Telefon
03325121077